Altılı Masa’ya Kürt Kündesi

Alparslan Türkeş’in yıllar önce yaptığı bu konuşma günümüz Türkiye’sinde neredeyse hiçbir siyasetçi tarafından tekrar edilemez/edilemiyor. Üstelik Türk milliyetçisi bir siyasi hareketin lideri olarak Türkeş’in bunları söylemiş olması bugüne ışık tutabilecek mahiyette.  Altılı Masa’nın seçimi kaybetmeye giden yolu bu kısa videodan esinlenerek analiz etmeye çalıştık.

Altılı Masa’nın üretkenlikten uzak, cesaretten yoksun siyasetinin kendilerini ulaştıracakları nokta Kürt darbesi olacak. Kastımız HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkaracak olması tabii ki. Karar kesin değilse de gelen bilgiler aday çıkarılarak seçime gidecekleri yönünde. HDP’nin ekseriyetle Kürtlerden oy aldığı gerçeğini inkâr etmeden değerlendirme yapmak en doğrusu. Bu yüzden Altılı Masa ve hatta Cumhur İttifakı’nın Kürtleri görmezden geldiği bir seçime gitmelerinin sonuçlarını acı şekilde tecrübe edecekleri gerçek. 

Cumhur İttifakı’nın HDP’ye karşı tutumu devlet refleksi ve reaksiyonu ile örtüşen bir çizgide ilerledi, ilerliyor. Her ne kadar Anayasa teklifi için görüşmeler yapılsa da Cumhur İttifakı’nın HDP’siz bir şekilde seçime gitme riskini aldığını görüyoruz. Kendi içinde tutarlı ancak stratejik  olmayan bu politikanın kaybettireceği unsurlar az çok tahmin edilebilir.

Gelelim Altılı Masa’ya. Ahlatlıbel’deki ilk toplantıdan bu yana kendi içinde ittifakı kuramamış, vitrine dağınık bir görüntü vermiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı tartışmalar çerçevesinde siyaset yapabilmiş, HDP konusunda kafasını kuma gömmüş bir birliktelik söz konusu. İttifak, koalisyon, siyasi örgütlenme vs adına ne derseniz deyin hiçbir kavram Altılı Masa’yı bize berrak şekilde anlatamıyor. 

Masa’nın seçim için yol haritasını netleştirememiş olması, Kılıçdaroğlu ve Akşener arasındaki İmamoğlu geriliminin diğer üyeler için izlenceye dönüşmesi, HDP konusunda hiçbir şekilde tavır netleştirememeleri masayı dağınık bir görüntüden başka bir şeye dönüştüremiyor.

Akşener Kürtlerden Oy Almadan Başbakan Olma Hayali Kuruyor

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçimi kazanmış gibi Cumhurbaşkanlığından feragat edip Başbakan olmaya karar vermesini trajikomik olarak yorumlamak gerek. Ortadaki çok basit matematik hesabını görmezden gelerek seçime koşar adım giden Akşener’in HDP’siz ve temelde Kürtsüz bir Başbakanlığı hayal etmesi en basit ifadeyle siyasi körlük olabilir. Siyasi bir acemi diyemeyiz ama mevcut iktidarın yarattığı ‘HDP’ye dokunan yanar’ algısı Akşener’i fena yakalamış görünüyor. İktidarın bir taraftan tüm güvenlik politikalarını üzerine inşa ettiği Kürt siyasi hareketi varken bir taraftan da istediği zaman görüşebildiği bir odağa dönüştürdüğü mevcut politik iklimde Akşener’in kendi tabiriyle ‘kader seçimi’ne giderken bu kadar şahinleşmesi çok anlamsız. 

Tüm kamuoyu araştırmaları ortaya koyuyor ki HDP’nin aday çıkardığı bir seçim kesinlikle ikinci tura gidecek. İkinci turda en yüksek oyu alan da Cumhurbaşkanlığını kazanacak. Burada belirleyenin Kürt seçmen olduğunu söylemeye gerek yok. Altılı Masa tüm siyaset kısırlığına rağmen seçimi kazanabilir. Ekonomik krizin masaya altın tepsiyle sunduğu bu kısmen avantajlı seçim ellerinden geleni yaparak kaybedecekleri bir tarihi hezimete de dönüşmek üzere. İkinci turda Akşener ve ekibi Kürtleri görmezden gelip yola devam ederlerse Külliye’nin önünden dahi geçemezler. HDP ikinci turda da kriminalize edilip düşmanlaştırılırsa vereceği kararı tahmin etmek zor değil. Daha önce de yaptıkları gibi boykot kararı alabilirler. Kürtlerde 2007 referandumuna katılım oranı yüzde 15’i bulmamıştı ve referandumdan evet sonucu çıkmıştı. Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çoğunluğu kaybedeceği ihtimali yüksek ancak Erdoğan’ın boykotlu bir seçimde tekrar Cumhurbaşkanı olma şansı daha fazla. Akşener Altılı Masa’nın yakınına bile yaklaştırmadığı HDP ile Erdoğan’ı tekrar Başkan yaptırabilir. Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanlığı yenilgisi gösterecekleri adayın yetersizliğinden ziyade Akşener’in HDP kararı olarak hatırlanır.

Seçimi Kaybedince Aday Değil Akşener Tartışılacak

Yazının tepesinde yer alan videodan tekrar yola çıkarak Kürtlerin oyunu kazanmak isteyenlere önerilerde bulunmak faydalı olacaktır. Türkeş’in “Onlar ne kadar Kürt ise; biz hepimiz o kadar Kürdüz” cümlesini kurabilen siyasi yapı Kürtler için ilk adımı atmış olabilir. Burada cümlenin vermek istediği mesajı almak önemli. Konjonktür gereği başka şekilde ifade edilecek, Kürtlere alan açacak, devlet ile barışma sahası oluşturacak bir davet cümlesi siyasi arenada hayati bir anlam ifade edecektir. 

Altılı Masa’nın buna benzer bir girişimde bulunmasını bir kenara bırakalım temel demokratik ihlallere bile ses çıkarmadığı günlerde bunu yerine getirmesi sürpriz olur. Daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde HDP’nin seçime giderken hesaplarına bloke konmasına karşı derin sessizliğin hâlâ devam etmesi, Pervin Buldan’ın ve Mithat Sancar’ın adaylık açıklamalarının iyi okunamamış olması ve bu minvalde hiçbir adım atılmaması. Akşener’in HDP tavrının eleştirilmemesi, bunun bir seçim kaybına neden olabileceği ihtimalinin bile kamuoyunda tartışılmaması. HDP’nin yasal bir siyasi parti olduğu vurgusunun eskisi kadar seslendirilmemesi Altılı Masa’ya kaybettirecektir. 

Yukarıda saymaya çalıştığımız anti-demokratik tutumlar geriye sarılarak onarılabilir. Altılı Masa için hâlâ çok geç değil ama HDP’nin karar verme süreçleri çalışmaya başladı. Seçime artık yokuş aşağı bir hızla ilerleniyor ve Kürtler de son 10 yılda yaşananların tecrübesiyle ‘ne olacaksa olsun’ kararı vermek üzere.

Altılı Masa, Kürtsüz seçim güzergâhında kendi iktidar yolunu tehlikeye atmayı göze almış görünüyor. Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın artık HDP ile en azından bu seçimde yol yürüme gibi bir ihtimali bulunmuyor, böyle bir dertleri de yok gibi. Ancak Altılı Masa’nın can simidi HDP ve Kürtler. Seçimi kaybederlerse gösterdikleri aday değil Akşener’in Kürt tavrı konuşulacak. Altılı Masa Kürtler tarafından demokrasi minderinde kündeye getirilmiş olacak. Erdoğan da ikinci turda bir boykot galibiyeti daha alacaktır.

Mustafa Aksoy hakkında 25 makale
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde yüksek lisansını tamamladıktan sonra Türkiye’de ‘Ana Akım Medya’nın Dönüşümü’ üzerine başladığı doktora eğitimine devam etmektedir.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın